top of page

Arredamento Mimarlık / Dosya

 İç Mimarlık Nedir? İç Mimar Kimdir?

 

1 Sizce mimarlık, iç ve genel mimarlık diye ikiye ayrılabilir mi?

Begüm Yazgan:

Biz yıllar önce İngiliz iç mekân tasarımcıları ile bir otel projesi yapmıştık. Ben de aynı soruyu onlara sordum. İngiltere’de mimar ve iç mekân tasarımcısı diye ikiye ayrıldığını belirtmişlerdi. İç mimar galiba bize özgü bir kavram.  

 

Kerem Yazgan:

Bence mimarlık, iç ve genel mimarlık olarak ikiye kesinlikle ayrılamaz. Mekan bir bütündür. Eğer içeriden dışarıyı görebiliyor, dışarıdan da içeriye görebiliyor, duyabiliyorsak bir süreklilik olduğu aşikardır. İç mimarlık kavramı bana göre mevcut dünya düzeninin uzmanlaşma olarak “iş” ve “meslek”leri parçalayarak ünvanlaştırma fikrinden gelmektedir. İç – dış ya da iç – genel diye ayrımlar mimarlığın “bütün”le olan ilişkisini parçalar. Bu yüzden böyle bir ayrım olsa bile birlikte çalışmayı gerektirir. Bu konuda iç mi? dış mı? tartışmasından bambaşka bir bakış açısına ihtiyacımız var.

 

2 İç mimarlık eğitimi ile mimarlık eğitimi ne kadar ayrışır, ne kadar benzeşir?

Begüm Yazgan:

Aynı şekilde bu durumu da İngiliz iç mekan tasarımcılarına sormuştum. İç mekan tasarımı ile mimarlık eğitimi konularının İngiltere’de farklı olduğunu belirttiler. İç mekan tasarımcılarının, iç mekanı oluşturan tüm elemanlar ile ilgili eğitim aldıklarını bildirdiler. Bizim ülkede eğitim alan iç mekan tasarımcılarına, kiriş kolon sistemleri, merdivenler gibi mimari yapıların elemanları öğretiliyor. İngiltere’de ise mimari yapıdan farklı olarak iç mekanı oluşturan tüm öğelerin bilgisinin öğretildiğini söylemişlerdi. Perde strüktürleri, çeşitleri, farklı perde tekstilleri, içerikleri, iç mekan mobilya strüktürlerinin nasıl oluşturulduğu, mobilya ahşabının cinsleri, bir otel masasında bulunması gereken masayı tamamlayıcı elemanların bilgileri gibi mimarlar ile ortak çalışma yapabilecek farklı bilgilerin öğretildiğini bildirmişlerdi. 

 

Kerem Yazgan:

İç mimarlık eğitiminde malzeme-yüzey bilgisi daha detaylı veriliyor denilebilir. Ancak bu bilgi mimarlık eğitiminde her zaman detaylı verilemese de mimarlık pratiğinde bu bilgi inşa ettikçe edinilmektedir. Bunun dışında mimarlık eğitiminde olan statik bilgisi iç mimarlık eğitiminde de olmalıdır. Dolayısıyla iki eğitim iç içe geçmelidir, aslında bir bütündür, ayrıştırılmamalı diye düşünüyorum.

 

3 Dünyada ve Türkiye’de iç mimarlık ile mimarlık pratiğine ilişkin uygulama ve statü farkları var mı?

Begüm Yazgan:

Az önce belirttiklerim bu sorunun cevabını da kapsıyor.

 

Kerem Yazgan:

Bence iç mimarlık ile mimarlık pratiğine ilişkin farklar hem proje aşamasında hem de uygulamada birbirine karışmaktadır, erimektedir. Sadece iç mimarlık için değil özellikle endüstri tasarımında da son yıllarda bütüncül bakış açılarıyla yapılan üretimlerde,  ürünler mekanlarla her anlamda ilişki kurularak tasarlanmaktadırlar. Örneğin, karşılıklı ikili bir görüşme mobilyası bir odaymış gibi tasarlanabilmektedir. O odanın hem içi vardır hem çevresiyle ilişki içindedir. Dolayısıyla, birbiriyle organik ilişkili disiplinlerin üretimi birbirine entegre olmaktadır. Dünyadaki arayış bana göre uzmanlaşmaların birlikteliğinde bir bütüncüllük arayışıdır. Bu arayış hem mekânsal hem de Bruce Mau’nun tabiriyle “sentezlemenin uzmanlığı” üzerinedir.

 

4 Tarihsel süreçte bir mimar kentsel ölçekten mobilya ölçeğine kadar geniş bir skalada tasarım yaparken bugün baktığımızda mekan tasarımında iç mekan tasarımı, aydınlatma, akustik gibi pek çok farklı uzmanlıktan bahsedebiliyoruz. Sizce böyle bir uzmanlaşma gerekli mi? Sizin meslek pratiğinizde böyle bir uzmanlaşma ne kadar geçerli? Bu görev ayrımında neler / kimler belirleyici oluyor?

Begüm Yazgan:

Evet bu şekilde uzmanlaşma gerekli. Her meslek birbirini tamamlamalı. Burada belirleyici olan binanın tipolojisi. Her projenin gerektirdiği uzmanlık durumu farklı oluyor.

 

Kerem Yazgan:

Bir yapıyı ve yapının mekanlarını oluşturan elemanlarla ilgili, tarihsel, kültürel, çevresel, teknik, vb. bilgi, üretici firma sayısı ve malzemeler de arttıkça bu uzmanlaşma galiba kaçınılmaz. Örneğin, akustik başlı başına bir uzmanlık alanı olabilir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken nokta, bu uzmanlığın bütüncül bir yapı tasarımında tek başına bir anlam ifade etmediğidir. Tıptaki konsültasyon gibi farklı uzmanlar proje ve yapım sürecinde biraraya gelerek fikir ve bilgi alışverişinde bulunmalıdırlar. Bu yapılmadığı zaman bütünün parçaları eksik kalmaktadır. Otomotiv sektöründe bir aracın kaç parçadan oluştuğu (yaklaşık 2000-20000 parça) bilinmekte ve her parçanın tasarımcısı, üreticisi, bunun bilgisi 100 yıldan fazla süredir geliştirilmektedir. Bu üretime farklı uzmanlıklardan katkı verilerek bütüne ulaşılmaktadır. Mimarlıkta bir yapı ve yapıyı oluşturan mekanlarla ilgili aslında günümüzde 100den fazla uzmanlıktan bahsetmek mümkün olmasına rağmen bu uzmanlar yeterince projeye katılmamaktadırlar, dolayısıyla bir bütüne ulaşmak da zor olmakta ve hem projeler hem de yapılar bu anlamda eksikliklerle varolmaktadırlar. Bana göre mesleğin geleceğinde bu uzmanlıkların fikir ve bilgi alışverişi ile yapılar tasarlanacak, çok daha fazla kişi proje sürecinde rol oynayacak ve bu kişilerden gelen bilgiler projeye entegre edilecektir. Bu bilgi ve paylaşımın proje süreçlerini ve üretim tekniklerini radikal olarak değiştireceğini düşünüyorum. Bu anlamda belki de mimarlığın tarifi yeniden yapılacaktır. Biz meslek pratiğimizde, uzun bir süredir farklı uzmanlıklardan oluşan takım çalışması ve bilgi bazlı bir mimarlık arayışındayız. Bununla ilgili altyapıyı kuruyor ve projeden, inşaata, üreticilere, çalıştığımız kişilerden gelen bilgileri proje süreçlerine entegre ederek üretim yapmaya çalışıyoruz.

 

5 İç mimarlık gerek eğitimi gerekse meslek odaları ile mimarlıktan ayrılmış durumda. Fakat pek çok mimarın kariyerlerinin bir döneminde dahi olsa iç mimarlık yaptığını biliyoruz. Sizce iç mimarlık Türkiye’de bir uzmanlık alanı olarak ne kadar ciddiye alınıyor?

Begüm Yazgan:

Burada demin de belirttiğim gibi hangi iç mimarlıktan bahsediyoruz bunu ortaya koymak gerekli. Ben iç mekan tasarımcısı olarak eğitim almadan onların sahip olduğu bilgiye vakıf değilim. Perde strüktür cinsleri, mobilya ahşabının hangi mekanda nasıl malzemelerle kaplanması gerektiği gibi bilgilere iç mekan tasarımcısı ile ortak çalışmalar yaparak ulaşabiliriz. Ben Türkiye’de iç mimarlığın çok ciddiye alındığını ve çok önem verildiğini düşünüyorum. Aksine mimarlık mesleği yeterince ciddiye alınmıyor. Mimarın sahip olduğu bilgiler herkes tarafından çok kolayca tüketilip mimar itibarsızlaştırılıyor. Bana her zaman hayatım boyunca “iç mimar mısın, dış mimar mısın” diye soru sorulmuştur. “Dış Mimar” olduğumu öğrenince genelde soruyu soran bana çok üzülüyor. “Keşke üniversitede daha çok çalışsaydın da içeriyi de yapabilseydin” diyen bana çok oldu.

 

Kerem Yazgan:

Meslek içindeki kişilerin, buna her türlü danışmanlıklar, mühendisler de dahil olmak üzere, mesleğin üretim biçimlerine bakış açılarını değiştirmeleri gerektiğini düşünüyorum. Bu anlamda, bana göre, farklı meslek odaları da ayrışmadan çok biraraya gelme olasılıklarını geliştirmelidirler. Daha önce belirttiğim gibi bir yapı tasarlarken içini de düşünerek bütüncül olarak tasarlamaya çalışıyoruz. Türkiye’de iç mekan tasarım pratiği bence gelişmiş durumda ve ciddiye alınıyor. Çünkü iyi tasarımın yarattığı katma değer daha fazla önem kazanmış durumda. Bu da iyi tasarlanmış iç mekanlar ile pekişiyor. Bence, önemli olan bu pratikten öğrenmektir. Mimar ya da iç mimarların yaptığı iyi örnekler mesleki pratiklerin ayrışma tartışmasının önüne geçmelidir diye düşünüyorum.

 

6 Projelerinizde bu anlamda (mimarla/iç mimarla) bir işbirliğine girdiniz mi? İç mimar-mimar işbirliği söz konusu olduğunda, pratikte uzmanlığın sınırları nasıl çiziliyor? Bu işbirliği sizce nasıl yürütülmeli?

 

Kerem Yazgan:

Biz birçok uzmanla birlikte proje üreten bir ekibiz. Bazı projelerimizde iç mimarlarla da çalışıyoruz. Uzmanlığın sınırlarını bence ünvanlarla çizemeyiz. Çünkü mekan bir bütündür. Uzmanlaşmanın yanısıra, diğer disiplinlerden edinilecek bilgiye de belli oranlarda hakim olunması gerekiyor. Çünkü örneğin bir cephe danışmanının belirttiği bir bilgi cepheyi tamamen değiştirebiliyor. Bu işbirliği proje ve yapıya etki eden her aktörün daha birinci günden birlikte çalışmaya açık olmasıyla ve bilgi bazlı süreçlerle yürütülmesiyle sağlanabilir.

 

7 İç mimarlık mimarlığın üvey evladı mıdır?

 

Kerem Yazgan:

2000 yılında Japonya Tokyo’dayken bir Türk mimar ile tanışmıştık. Kendisini “uzay mimarı” olarak tanıtmıştı. Ben de “iç” mi? “dış” mı? diye sordum.

bottom of page